İstanbul Haberler ve Sohbet

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Efe16
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

İSTANBULLU TAKSİSİNİ SEÇİYOR​

28.11.2024

Uygulama Tabanlı Yeni Taksi Tasarımında söz senin!

Mobil uygulama üzerinden hizmet verecek yeni taksilerin tasarımını seçmek için Söz Senin! Ankete katıl, fikrini paylaş.

1732809728347.webp

1732809746949.webp

İstanbul Büyükşehir Belediyesi
 

Araç sahipleri dikkat, İstanbul’da trafikte yeni dönem: Eminönü ve Kadıköy’e giriş ücretli olacak​


İstanbul’un artan trafik sorununa çözüm bulmak için “İstanbul Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı (SKUP)” kapsamında hazırlanan uygulamalar hayata geçiriliyor. Planın bir parçası olan “Trafik Sıkışıklığı Fiyatlandırması” ile araç sahipleri, belirli bölgeler için giriş ücreti ödeyecek. İlk uygulama alanı olarak Eminönü seçildi, ardından Kadıköy pilot projeye dâhil edilecek.

2030’da trafik yoğunluğu yüzde 10 azalacak​

Plan kapsamında, trafik sıkışıklığını azaltmak için birçok yenilikçi çözüm hedefleniyor:

Zirve saatlerde yoğunluğun 2030’da yüzde 10,1, 2040’ta ise yüzde 12,8 azalması öngörülüyor.

Düşük Salım Bölgeleri (DSB)” uygulaması ile çevreye daha fazla zarar veren araçlardan ekstra ücret alınacak.

Deniz ulaşımı ve otobüs öncelikli şeritler gibi çevre dostu düzenlemeler artırılacak.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, planın Türkiye’nin ilk sürdürülebilir kentsel ulaşım planı olduğunu ve çevreci ulaşımı teşvik edecek çözümler içerdiğini belirtti.

Eminönü ve Kadıköy pilot bölgeler seçildi​

Pilot uygulama olarak seçilen Eminönü, yaklaşık 6 kilometrekarelik bir alanda sisteme dâhil edilecek. Ardından, Kadıköy’ün Moda bölgesi uygulamaya katılacak. Düşük Salım Bölgeleri ile çevreye zarar veren araçlar için daha yüksek bir ücret talep edilecek, çevre dostu araçlar ise düşük tarife avantajından faydalanabilecek.

Trafik verileri: İstanbul’da kaybedilen 104 saat​

TomTom Trafik Endeksi verilerine göre, İstanbul dünya genelinde trafik yoğunluğu sıralamasında 65. sırada yer aldı.

Ortalama ilerleme hızı: 23 km/s

Yıllık trafikte kaybedilen süre: 104 saat

Ortalama 10 km seyahat süresi: 20 dakika 40 saniye
Bu verilere göre, İstanbul’un yanı sıra Gaziantep ve Ankara da trafik sıkışıklığı açısından dikkat çeken şehirler arasında.

'Ücretli giriş toplu taşımayı artıracak'​

İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Prof. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, sistemin daha önce Londra, Stockholm ve Milan gibi şehirlerde uygulandığını ve başarılı sonuçlar verdiğini belirtti. Uygulamanın bazı şehirlerde trafik yoğunluğunu yüzde 40’a kadar azalttığını ifade eden Uyduranoğlu, toplu taşıma kullanımında ise yüzde 5-10 oranında artış yaşandığını vurguladı.

Pilot uygulama başarı sağlar mı?​

Uyduranoğlu, sistemin sağlıklı bir şekilde çalışması için şu önerilerde bulundu:

Pilot uygulamaların sonuçları şeffaf bir şekilde paylaşılmalı.

Çevre dostu araçlara düşük tarife uygulanmalı.

Halkın desteği için referandum gibi yöntemlerle toplumun fikri alınmalı.

İstanbul’un trafik sorununa yenilikçi yaklaşımlar​

Pilot projeden alınacak sonuçlar doğrultusunda, ücretli giriş sisteminin İstanbul’un diğer bölgelerine de yayılması planlanıyor. Uzmanlar, bu tür uygulamaların hava kirliliğiyle mücadelede ve karbon salımını azaltmada etkili olacağını savunuyor.

Dünyada ücretli araç girişinin uygulandığı şehirler​

Dünyanın birçok şehrinde trafik yoğunluğunu azaltmak ve çevreyi korumak amacıyla araç girişine ücret uygulanıyor. Londra, Stockholm, Milan ve Singapur, bu sistemi başarıyla uygulayan şehirlerden sadece birkaçı. İstanbul’da da Eminönü ve Kadıköy için planlanan bu uygulama merak konusu. İşte dünya çapından örnekler!

Ücretli araç girişi nedir ve neden uygulanır?​

Trafik sıkışıklığını azaltmak, hava kirliliğiyle mücadele etmek ve çevre dostu ulaşımı teşvik etmek amacıyla, birçok şehirde belli bölgelere araçla giriş ücretli hale getiriliyor. Bu sistem, araç trafiğini düzenlerken toplu taşımayı teşvik etmeyi ve çevre dostu araçların kullanımını artırmayı hedefliyor.

Londra: Trafik yoğunluğuna karşı i̇lk adım​

Londra, Congestion Charge (Trafik Sıkışıklığı Ücreti) adı verilen uygulamayı 2003 yılında hayata geçirdi. Şehrin en yoğun bölgelerinde belirli saatler arasında araçla giriş yapan sürücülerden günlük 15 sterlin ücret alınıyor. Bu uygulama sayesinde trafik yüzde 20 oranında azaldı ve toplu taşıma kullanımı önemli ölçüde arttı.

Stockholm: Referandumla kabul edilen uygulama​

İsveç’in başkenti Stockholm, 2007 yılında trafik sıkışıklığını önlemek amacıyla ücretli giriş sistemini hayata geçirdi. Bu karar, halkın katılımıyla yapılan bir referandum sonucunda alındı. Sistem, hava kirliliğini yüzde 14, trafik yoğunluğunu ise yüzde 20 oranında azaltmayı başardı.

Milan: Çevre dostu araçlar avantajlı​

İtalya’nın Milan şehri, 2012 yılında “Area C” adını verdiği sistemle şehir merkezine araçla girişleri ücretli hale getirdi. Fosil yakıtlı araçlardan 5 euro ücret alınırken, elektrikli ve hibrit araçlar ücretsiz olarak giriş yapabiliyor. Bu uygulama, karbon salımını önemli ölçüde düşürdü.

Singapur: Dünyanın i̇lk ücretli giriş uygulaması​

Singapur, 1975 yılında ücretli araç giriş sistemini uygulayan ilk şehir oldu. “ERP (Electronic Road Pricing)” adı verilen sistemle, trafiğin yoğun olduğu saatlerde şehir merkezine giriş yapan araçlardan dinamik bir fiyatlandırma ile ücret alınıyor. Bu uygulama, hem trafik yoğunluğunu hem de hava kirliliğini ciddi oranda azalttı.

New York: ABD’nin i̇lk ücretli giriş sistemi​

New York, 2021 yılında ABD’de araç girişini ücretli hale getiren ilk şehir oldu. Manhattan’ın belirli bölgelerinde uygulanan sistemle, sürücülerden günlük 9 ila 23 dolar arasında değişen bir ücret talep ediliyor. Bu uygulama, toplu taşımayı artırmayı ve trafik sıkışıklığını azaltmayı hedefliyor.

Hangi şehirler ücretli girişte başarılı oldu?​


Londra: Trafik yüzde 20 azaldı, toplu taşıma kullanımında artış sağlandı.

Stockholm: Referandum desteğiyle uygulama başarıya ulaştı, hava kirliliği yüzde 14 azaldı.

Milan: Çevre dostu araçlara avantaj sağlayan sistem, karbon salımını düşürdü.

Singapur: Elektronik fiyatlandırma ile trafik ciddi oranda azaldı.

New York: Günlük ücretlerle Manhattan trafiği kontrol altına alındı.

Kaynak: Sputnik Türkiye
 

İSTANBUL’DA PORTAKAL VE DOMATES ZİRVEDE​

10.03.2025

İBB Hal Müdürlüğü verilerine göre, 2025 yılı Şubat ayında Bayrampaşa ve Ataşehir hallerine 177 bin ton yaş meyve ve sebze girişi yapıldı. İstanbul'da en çok tüketilen meyve portakal olurken sebze kategorisinde ise domates zirvede yer aldı.


1741614919540.webp

İstanbul Büyükşehri Belediyesi (İBB) Hal Müdürlüğü Şubat ayı verileri açıklandı. Şubat ayında, İstanbulluların yaş meyve ihtiyacını karşılamak üzere Bayrampaşa ve Ataşehir hallerine toplam 65.062 ton meyve getirildi. Bu miktarın 47.778 tonu Bayrampaşa Hali'ne, 17.284 tonu ise Ataşehir Hali'ne ulaştı.

Aynı dönemde, şehre getirilen yaş sebze miktarı ise toplam 111.985 ton olarak gerçekleşti. Bayrampaşa Hali'ne 84.866 ton, Ataşehir Hali'ne ise 27.119 ton sebze girişi oldu.



EN ÇOK TERCİH EDİLEN PORTAKAL VE DOMATES

Şubat ayında İstanbulluların en çok tercih ettiği meyveler arasında portakal 18.179 ton ile ilk sırada yer alırken, onu 10.157 ton ile elma, 8.312 ton ile muz, 8.177 ton ile mandalina ve 7.249 ton ile limon takip etti. Sebze kategorisinde ise domates 21.779 ton ile listenin başında bulunurken, ardından 13.892 ton ile patates, 8.313 ton ile lahana, 7.848 ton ile havuç ve 7.741 ton ile salatalık geldi.

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
 

Fırtına Uyarısı: Korular Geçici Olarak Kapalı​

29.04.2025

İstanbul'da 1 Mayıs Perşembe gününe kadar rüzgarın kuvvetli, kısa süreli hamlelerle fırtına şiddetinde esmeye devam edeceği tahmin ediliyor. Perşembe gününden itibaren ise aralıklı sağanak yağmur geçişlerinin yaşanması beklenmektedir.

Fırtına nedeniyle İstanbul'daki korularımız geçici olarak kapalı olacaktır. Ayrıca şiddetli rüzgar sebebiyle ağaçlardan dal düşmesi ve ağaç devrilmesi gibi riskler bulunmaktadır.

Bu nedenle vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmaları önem arz etmektedir.

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
 

BAHAR AYINDA ÇİLEK VE DOMATES ZİRVEDE​


21.05.2025


İBB Hal Müdürlüğü verilerine göre, 2025 yılı Nisan ayında Bayrampaşa ve Ataşehir hallerine 205 bin ton yaş meyve ve sebze girişi yapıldı. İstanbul'da en çok tüketilen meyve çilek olurken, sebze kategorisinde ise domates zirvede yer aldı.


1747868375581.webp

İstanbul Büyükşehri Belediyesi (İBB) Hal Müdürlüğü baharın gelmesiyle birlikte Nisan ayı verilerini açıkladı. Nisan ayında, İstanbulluların yaş meyve ihtiyacını karşılamak üzere Bayrampaşa ve Ataşehir hallerine toplam 60.727 ton meyve getirildi. Bu miktarın 44.264 tonu Bayrampaşa Hali'ne, 16.463 tonu ise Ataşehir Hali'ne ulaştı.

Aynı dönemde, şehre getirilen yaş sebze miktarı ise toplam 145.111 ton olarak gerçekleşti. Bayrampaşa Hali'ne 111.670 ton, Ataşehir Hali'ne ise 16.463 ton sebze girişi oldu.

EN ÇOK TERCİH EDİLEN ÇİLEK VE DOMATES

Bahar aylarının gelmesiyle birlikte İstanbulluların en çok tercih ettiği meyveler arasında çilek 9.867 ton ile ilk sırada yer alırken; onu 9.330 ton ile elma, 8.773 ton ile muz, 7.498 ton ile portakal ve 7.365 ton ile limon takip etti. Sebze kategorisinde ise domates 37.474 ton ile listenin başında bulunurken, ardından 19.328 ton ile salatalık, 17.070 ton ile patates, 12.345 ton ile biber ve 9.462 ton ile soğan geldi.

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
 
İstanbul boşaltılıyor, sanayi Anadolu’ya taşınacak! Gerekçe: deprem...

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, olası İstanbul depremine karşı sanayinin Anadolu’ya taşınmasına yönelik İSO ile bir çalışma başlattıklarını duyurdu.​

26 Haziran 2025, 09:54

İstanbul boşaltılıyor! Gerekçe: deprem... Sanayi Anadolu’ya taşınacak



İstanbul boşaltılıyor... Sanayi İstanbul'dan Anadolu'ya taşınacak. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) haziran ayı meclis toplantısı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla gerçekleşti.


Ekonomim'den Merve Yiğitcan'ın haberine göre, “Döngüsel Ekonomi, Sürdürülebilir Yeşil Kalkınma, Deprem Güvenlikli Sanayi İçin Vizyoner ve Yenilikçi İşbirliği Olanaklarını Değerlendirmek” konulu toplantıda meclis üyelerine hitap eden Bakan Kurum dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

SANAYİ İSTANBUL'DAN TAŞINACAK​

Bakan Kurum, 6 Şubat depremleri sonrası afet bölgesinin yeniden inşasında kaydedilen mesafeyi anlatırken olası İstanbul depremine ilişkin hazırlıkları paylaştı. Bu noktada İstanbul’dan sanayinin taşınması konusuna da değinen Bakan Kurum, Bakanlık ile İSO’nun gerçekleştireceği çalışmayı duyurdu.

Kurum şunları kaydetti:


“İnşaatını TOKİ Başkanlığı ile gerçekleştireceğimiz, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile de süreci yürüteceğimiz bir sanayide dönüşüm projesi başlatıyoruz. Bu anlamda sektörel talepleri değerlendirmek suretiyle Anadolu’ya sanayinin taşınması, burada yer tahsisi sanayi tesisinin TOKİ Başkanlığı ile yapılması, burada gerek mülkiyet sahipliği gerek kiracı olarak olabilecekleri bir süreci başlatıyoruz.

"Sektörel talepleri değerlendirmek suretiyle sanayinin Anadolu’ya taşınması, yer tahsisi ve burada gerek mülkiyet sahipliği, gerek kiracı olma yoluyla İstanbul sanayisinin dönüşümü adına bir süreci başlattık. Sanayi odamız talepleri toplayacak, Bakanlığımızla beraber üretimi artırıp maliyetlerini düşürmek adına tesisini taşımak isteyenlere destek olacağız. Bu proje sanayinin dönüşümü adına çok önemli."

'İSTANBUL DEPREMİNİN SONUÇLARI DAHA AĞIR OLACAK'​

Meclisin açılışında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da yaklaşık iki buçuk yıl önce Cumhuriyet tarihimizin en acı verici depremlerini yaşadığımızı vurgulayarak İstanbul’daki olası bir depremin sonuçlarının çok daha ağır olacağının bilinciyle; deprem riski ve sanayi tesisleri için acilen yapılması gerekenlere dikkat çekti.

Bahçıvan, bu doğrultuda 3 aşamadan oluşan öneri setlerini açıkladı:

1- ENVANTER ÇALIŞMASI​

“İlk aşamada İstanbul’da sanayi tesislerinin depreme dayanıklılık durumunu ortaya çıkaracak bir envanter çalışması süratle hayata geçirilmelidir. Bu çalışma ile sanayi kuruluşlarının risk seviyelerinin tespit edilmesinin ardından, tesislerin ‘afet olgunluk sınıflaması’ yapılacak ve iyileştirme gereksinimleri ortaya çıkarılacaktır.

2- DEPREM YÖNETMELİĞİ​

"İkinci aşama, yapıların depreme karşı güçlendirilmesine yönelik mevzuat ile ilgilidir. Mevcut deprem yönetmeliğimiz ne yazık ki iş kesintisine yol açan, uzun süren ve çok maliyetli, adeta binayı yık ve yeniden yap diyen bir güçlendirmeyi zorunlu tutmaktadır. Bu şartlar altında, ülkemizdeki sorunlu yapı stokunun yıkımı ve yeniden yapımı veya kapsamlı güçlendirme ile güvenli hale getirilmesi, kısa vadede mümkün görünmemektedir. Oysa teknolojik ilerlemeler sonucu bugün, birçok yeni güçlendirme tekniği bulunmaktadır. İstanbul Sanayi Odası olarak birlikte çalışma yürüttüğümüz akademisyenler ile harici ve kısmi güçlendirmeyi sağlayacak ‘yapısal göçmeyi önlemeye yönelik onarım ve iyileştirme’ yöntemlerinin mevzuata eklenmesini talep ediyoruz.

3- SANAYİ DÖNÜŞÜMÜ PROJESİ​

"Üçüncü aşama ise dönüşüm için sanayimize gerekli finans ve vergi desteğinin sağlanmasıdır. Bu amaçla, kentsel dönüşüme benzer bir ‘sanayi dönüşümü’ projesi süratle hayata geçirilmelidir. Bir sanayi tesisinin afete dayanıklı hale getirilmesi tesisin büyüklüğü, zemin yapısı ve makine parkı gibi unsurlar göz önünde bulundurulduğunda planlama gerektiren ve finansal boyutu olan bir çalışmadır. Bu süreçte sanayi işletmesinin iş kesintisine uğramaması da çok önemlidir. Bu noktada güçlendirilmesi gereken sanayi tesisleri için KDV düzenlemeleri de dahil kapsamlı destek ve teşviğin sağlanmasının büyük bir ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Uluslararası kaynaklar da değerlendirilerek oluşturulacak finansman mekanizması ile uygun vade ve ödeme koşullarında kredi mekanizmalarının sağlanması, sanayinin dönüşüm sürecini hızlandıracaktır.”

Kaynak: Aydınlık Gazetesi
 
Yavaş yavaş sanayi İstanbul'dan taşınıyor. Bu gözle görülür bir şekilde belli oluyor. Çoğu firma trakya ve Kocaeli tarafına taşınıyor. Dengeli bir şekilde sanayinin anadolu'da olmasını isterim. İstanbul nüfusu içinde faydalı olacaktır.
 
Yavaş yavaş sanayi İstanbul'dan taşınıyor. Bu gözle görülür bir şekilde belli oluyor. Çoğu firma trakya ve Kocaeli tarafına taşınıyor. Dengeli bir şekilde sanayinin anadolu'da olmasını isterim. İstanbul nüfusu içinde faydalı olacaktır.
İstanbul'un da boşaldığı söyleniyor. Maltepe yaşayan tanıdığımın söylediğine Maltepe'de satılık ve kiralık evlerin sayısında artış olduğunu söyledi. Doğru mu sezgin bey
 
İstanbul'un da boşaldığı söyleniyor. Maltepe yaşayan tanıdığımın söylediğine Maltepe'de satılık ve kiralık evlerin sayısında artış olduğunu söyledi. Doğru mu sezgin bey

İstanbul'un boşalması imkansız. Nolur nüfus azalır. Turistlik açıdan gelenler oluyor. Günlük gelenler oluyor.

Şuan İstanbul'da yaşayan emekli kesim deprem korkusuyla ve daha sakin ortam için merkezi ortamlardan taşınanlar oldu. Bu da satılık ve kiralık evlerin artışına yol açtı.
 
İstanbul'un boşalması imkansız. Nolur nüfus azalır. Turistlik açıdan gelenler oluyor. Günlük gelenler oluyor.

Şuan İstanbul'da yaşayan emekli kesim deprem korkusuyla ve daha sakin ortam için merkezi ortamlardan taşınanlar oldu. Bu da satılık ve kiralık evlerin artışına yol açtı.
İstanbul'un boşalması derken İstanbul'dan taşınanları kastetmiştim. Yoksa sanayinin İstanbul'dan taşınması İstanbul'u ekonomik olarak hiç etkilemez. İstanbul'un sanayiden başka birçok alternatifi var. Hatta sanayinin İstanbul'dan taşınmasının İstanbul'a faydası olur.
 
Geri
Üst