Berktuğ
WT Moderatör
- Mesajlar
- 1,019
- Puanlar
- 2,106
Bursa protokolünü buluşturan açılış! Sanayinin kalbinde mimari şaheser…
Bursa’da Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nin kalbinde yıllardır süren bekleyiş sona erdi. Zemindeki ağır hasarlar nedeniyle yıkılıp yeniden inşa edilen DOSAB Camii, Selçuklu estetiği, modern mimarisi, gelişmiş ışık ve ses sistemleriyle ibadete açıldı. DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eski, “Asırlık bir cami yaptık” diyerek yapının teknik ve sembolik özelliklerini anlattı.
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB), uzun yıllardır beklenen yeni camisinin açılış coşkusunu yaşadı. Modern mimarisi, Selçuklu estetiğini yansıtan detayları ve teknik yapısıyla dikkat çeken DOSAB Camii, Bursa protokolünün buluştuğu açılış töreniyle ibadete açıldı. Açılışta cami tanıtım filmi izlendi, ardından edilen dualar eşliğinde caminin kapıları cemaate açıldı. Sanayicilerin, bölge yöneticilerinin ve çok sayıda misafirin katıldığı törende en kapsamlı konuşmayı DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eski yaptı. Eski, hem caminin yenilenme sürecini hem de yapıdaki sembolik ve teknik özellikleri detaylarıyla anlattı.
“ESKİ CAMİYİ YIKMAK ZORUNDAYDIK”
Konuşmasına misafirlere teşekkür ederek başlayan Levent Eski, yeni caminin neden ihtiyaç haline geldiğini anlatarak, “1996 yılında bölgemizde fabrika sayısı henüz yüzü bile bulmamışken, çok kıymetli sanayici büyüklerimiz bu camiyi büyük özveriyle yaptırmışlardı. Yıllarca korundu, ihtiyaçlara göre eklemeler yapıldı. Ancak zemindeki bozulmalar artık hepimizin gözleri önünde sorun oluşturuyordu. İç zeminde patlamalar, duvarlarda kopmalar, minarelerde dökülmeler başladı” dedi.
“ASIRLIK BİR CAMİ YAPALIM DEDİK”
O dönemlerde zemin etüdü zorunluluğu olmadığı için ilk caminin mühendislik açısından yetersiz bir zeminde inşa edildiğini hatırlatan Eski, zemindeki sorunların yıkımı kaçınılmaz hale getirdiğini dile getirerek, “Yıkım zorunlu oldu. Araziyi güçlendirdiğimizde toprağın ne kadar kötü olduğunu bir kez daha gördük. Jet Grout sistemiyle zemini enjekte ederek güçlendirdik. ‘40–50 yıllık değil, asırlık bir cami yapalım’ dedik. Kırmızı tuğla kullanılmadan, çok yüksek dayanımlı betonlarla sağlam bir yapı ortaya çıktı” diye konuştu.
“CAMİLER BAĞIMSIZLIĞIN GÖSTERGESİDİR”
Yeni DOSAB Camii’nin yalnızca bir ibadethane olmadığını, aynı zamanda bir medeniyet göstergesi olduğunu vurgulayan Başkan Eski, camilerin taşıdığı anlamı şu sözlerle açıkladı:“Camiler İslam beldelerinin bağımsızlığının göstergesidir. Minare tevhidin, ezan şahadetin, sala ise ümmetin istikbal ve istiklalinin sembolüdür. Minber ilmin ve hikmetin mekânıdır. Biz de bu tarihsel ve manevi değeri taşıyacak bir eser ortaya koymak için büyük bir çaba gösterdik.”
OTOMATİK IŞIK SİSTEMLERİ KURULDU
Eski, caminin dış görünümünün yıllar süren titiz bir çalışma sonunda ortaya çıktığını vurguladı. 2016 yılında sanayicilerin oyuyla belirlenen projenin, DOSAB Cami Komisyonu ve mimarlar tarafından yeniden ele alındığını aktararak, “Dış cephe traverten taşla kaplandı. Cam yüzeylerde desenli film kullanıldı. Kubbe titanyumla kaplandı, minareler aynı teknikle güçlendirildi. Gece ambiyansını güçlendirmek için otomatik ışık sistemleri kurduk. Güneydeki iki büyük minarenin arasına dijital mahya yerleştirdik. Manevi günlerde bu mahya ışıklarıyla camimizin dili olacak” ifadelerini kullandı.
“SELÇUKLU ESERLERİNE VEFA”
Eski, caminin cephesine işlenen Küfi hat yazıları, Selçuklu’ya yapılan göndermeler ve Kars Ani Harabeleri’ndeki ilk Türk camilerinden ilham alınan detayları da anlatarak, “Batı minaresinin 66’ncı basamağına denk gelen yere Küfi hatla ‘Bismillah’ yazdık. Bu, Selçuklu eserlerine bir vefa duruşudur. Ön cephenin ortasında, Peygamber Efendimiz’i ziyaret ettiğimiz Mescid-i Nebi’deki Ravza kapısının kenar süslemelerini modern bir uyarlamayla camimize taşıdık. Gören herkesin gönlünde bir karşılık bulacağına inanıyoruz” diye konuştu.
“BURSA’DA İLK İÇ SÜSLEME”
Levent Eski, caminin iç bölümlerini anlatırken hem sanatsal hem teknik detaylara dikkat çekti. İç mekânın tamamının Limra taşıyla kaplandığını, tavan süslemelerinde çetkari ve kalem işi tekniklerinin kullanıldığını, Bursa’da bu ölçekte bir iç süsleme çalışmasının ilk kez yapıldığını söyleyerek, “3 binden fazla kişinin namaz kılabileceği bir alan oluşturduk. Yerden ısıtmalı, havalandırma ve klima sistemleri modern kontrol altyapısıyla donatıldı. Ses sistemi 40’tan fazla bölgeye ayrıldı; 102 hoparlörle insan sesinin doğal frekansını en doğru şekilde iletecek bir yapı kuruldu. Tavan süslemelerinde 6.100 adet yıldız motifi, yüzlerce çetkari ve zilbahar işçiliği kullanıldı. 60 metrekarelik bu alan camimizin ruhunu yansıtıyor. Kubbede ise Nur Suresi’nin 35’inci ayeti yer alıyor” dedi.
CAMİ AVLUSUNA OTOMATİK GÖLGELİM
Caminin avlusuna yapılacak otomatik şemsiye sistemine de değinen Eski, “Cami dış alanında Türkiye’nin en büyük otomatik açılıp kapanabilen gölgelik sistemlerinden biri kuruluyor. Her biri yüz metrekarelik dört büyük şemsiye montaj aşamasında olup tamamlandığında açık alanda 700 kişiyi yağmur ve güneşten koruyabilecek kapasiteye ulaşacak. Caminin çevresi, Aksaray yaylak taşıyla kaplanarak dayanıklı, geniş ve estetik bir avlu oluşturuldu” dedi.
“GELECEK NESİLLER HAYRANLIKLA BAKACAK”
Konuşmasının sonunda emeği geçenlere teşekkür eden Levent Eski, yeni caminin yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de gurur duyacağı bir eser olacağına inandığını söyleyerek, “Biz nasıl atalarımızın yaptığı camilere hayranlık duyuyorsak, Cumhuriyet dönemimizin bu camisine de gelecek nesillerin aynı hayranlıkla bakacağına inanıyoruz. Allah bu mabedi hayırlı kılsın” dedi.
Kaynak: Olay Gazetesi
Bursa’da Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nin kalbinde yıllardır süren bekleyiş sona erdi. Zemindeki ağır hasarlar nedeniyle yıkılıp yeniden inşa edilen DOSAB Camii, Selçuklu estetiği, modern mimarisi, gelişmiş ışık ve ses sistemleriyle ibadete açıldı. DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eski, “Asırlık bir cami yaptık” diyerek yapının teknik ve sembolik özelliklerini anlattı.
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB), uzun yıllardır beklenen yeni camisinin açılış coşkusunu yaşadı. Modern mimarisi, Selçuklu estetiğini yansıtan detayları ve teknik yapısıyla dikkat çeken DOSAB Camii, Bursa protokolünün buluştuğu açılış töreniyle ibadete açıldı. Açılışta cami tanıtım filmi izlendi, ardından edilen dualar eşliğinde caminin kapıları cemaate açıldı. Sanayicilerin, bölge yöneticilerinin ve çok sayıda misafirin katıldığı törende en kapsamlı konuşmayı DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eski yaptı. Eski, hem caminin yenilenme sürecini hem de yapıdaki sembolik ve teknik özellikleri detaylarıyla anlattı.
“ESKİ CAMİYİ YIKMAK ZORUNDAYDIK”
Konuşmasına misafirlere teşekkür ederek başlayan Levent Eski, yeni caminin neden ihtiyaç haline geldiğini anlatarak, “1996 yılında bölgemizde fabrika sayısı henüz yüzü bile bulmamışken, çok kıymetli sanayici büyüklerimiz bu camiyi büyük özveriyle yaptırmışlardı. Yıllarca korundu, ihtiyaçlara göre eklemeler yapıldı. Ancak zemindeki bozulmalar artık hepimizin gözleri önünde sorun oluşturuyordu. İç zeminde patlamalar, duvarlarda kopmalar, minarelerde dökülmeler başladı” dedi.
“ASIRLIK BİR CAMİ YAPALIM DEDİK”
O dönemlerde zemin etüdü zorunluluğu olmadığı için ilk caminin mühendislik açısından yetersiz bir zeminde inşa edildiğini hatırlatan Eski, zemindeki sorunların yıkımı kaçınılmaz hale getirdiğini dile getirerek, “Yıkım zorunlu oldu. Araziyi güçlendirdiğimizde toprağın ne kadar kötü olduğunu bir kez daha gördük. Jet Grout sistemiyle zemini enjekte ederek güçlendirdik. ‘40–50 yıllık değil, asırlık bir cami yapalım’ dedik. Kırmızı tuğla kullanılmadan, çok yüksek dayanımlı betonlarla sağlam bir yapı ortaya çıktı” diye konuştu.
“CAMİLER BAĞIMSIZLIĞIN GÖSTERGESİDİR”
Yeni DOSAB Camii’nin yalnızca bir ibadethane olmadığını, aynı zamanda bir medeniyet göstergesi olduğunu vurgulayan Başkan Eski, camilerin taşıdığı anlamı şu sözlerle açıkladı:“Camiler İslam beldelerinin bağımsızlığının göstergesidir. Minare tevhidin, ezan şahadetin, sala ise ümmetin istikbal ve istiklalinin sembolüdür. Minber ilmin ve hikmetin mekânıdır. Biz de bu tarihsel ve manevi değeri taşıyacak bir eser ortaya koymak için büyük bir çaba gösterdik.”
OTOMATİK IŞIK SİSTEMLERİ KURULDU
Eski, caminin dış görünümünün yıllar süren titiz bir çalışma sonunda ortaya çıktığını vurguladı. 2016 yılında sanayicilerin oyuyla belirlenen projenin, DOSAB Cami Komisyonu ve mimarlar tarafından yeniden ele alındığını aktararak, “Dış cephe traverten taşla kaplandı. Cam yüzeylerde desenli film kullanıldı. Kubbe titanyumla kaplandı, minareler aynı teknikle güçlendirildi. Gece ambiyansını güçlendirmek için otomatik ışık sistemleri kurduk. Güneydeki iki büyük minarenin arasına dijital mahya yerleştirdik. Manevi günlerde bu mahya ışıklarıyla camimizin dili olacak” ifadelerini kullandı.
“SELÇUKLU ESERLERİNE VEFA”
Eski, caminin cephesine işlenen Küfi hat yazıları, Selçuklu’ya yapılan göndermeler ve Kars Ani Harabeleri’ndeki ilk Türk camilerinden ilham alınan detayları da anlatarak, “Batı minaresinin 66’ncı basamağına denk gelen yere Küfi hatla ‘Bismillah’ yazdık. Bu, Selçuklu eserlerine bir vefa duruşudur. Ön cephenin ortasında, Peygamber Efendimiz’i ziyaret ettiğimiz Mescid-i Nebi’deki Ravza kapısının kenar süslemelerini modern bir uyarlamayla camimize taşıdık. Gören herkesin gönlünde bir karşılık bulacağına inanıyoruz” diye konuştu.
“BURSA’DA İLK İÇ SÜSLEME”
Levent Eski, caminin iç bölümlerini anlatırken hem sanatsal hem teknik detaylara dikkat çekti. İç mekânın tamamının Limra taşıyla kaplandığını, tavan süslemelerinde çetkari ve kalem işi tekniklerinin kullanıldığını, Bursa’da bu ölçekte bir iç süsleme çalışmasının ilk kez yapıldığını söyleyerek, “3 binden fazla kişinin namaz kılabileceği bir alan oluşturduk. Yerden ısıtmalı, havalandırma ve klima sistemleri modern kontrol altyapısıyla donatıldı. Ses sistemi 40’tan fazla bölgeye ayrıldı; 102 hoparlörle insan sesinin doğal frekansını en doğru şekilde iletecek bir yapı kuruldu. Tavan süslemelerinde 6.100 adet yıldız motifi, yüzlerce çetkari ve zilbahar işçiliği kullanıldı. 60 metrekarelik bu alan camimizin ruhunu yansıtıyor. Kubbede ise Nur Suresi’nin 35’inci ayeti yer alıyor” dedi.
CAMİ AVLUSUNA OTOMATİK GÖLGELİM
Caminin avlusuna yapılacak otomatik şemsiye sistemine de değinen Eski, “Cami dış alanında Türkiye’nin en büyük otomatik açılıp kapanabilen gölgelik sistemlerinden biri kuruluyor. Her biri yüz metrekarelik dört büyük şemsiye montaj aşamasında olup tamamlandığında açık alanda 700 kişiyi yağmur ve güneşten koruyabilecek kapasiteye ulaşacak. Caminin çevresi, Aksaray yaylak taşıyla kaplanarak dayanıklı, geniş ve estetik bir avlu oluşturuldu” dedi.
“GELECEK NESİLLER HAYRANLIKLA BAKACAK”
Konuşmasının sonunda emeği geçenlere teşekkür eden Levent Eski, yeni caminin yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de gurur duyacağı bir eser olacağına inandığını söyleyerek, “Biz nasıl atalarımızın yaptığı camilere hayranlık duyuyorsak, Cumhuriyet dönemimizin bu camisine de gelecek nesillerin aynı hayranlıkla bakacağına inanıyoruz. Allah bu mabedi hayırlı kılsın” dedi.
Kaynak: Olay Gazetesi