Bursa - Muradiye Külliyesi (Sultan 2. Murad Külliyesi)

Berktuğ

WT Moderatör
Mesajlar
616
Puanlar
1,323
MURADİYE TÜRBELER TOPLULUĞU

Osmanlı Devleti’nin 6. padişahı olan Sultan II. Murad'ın türbesinin yanı sıra Osmanlı hanedanından şehzadelerin, eşlerinin, çocuklarının, valide sultanların ve saraylıların mezarlarının bulunduğu toplam 13 türbe bulunmaktadır. Karşı Duran Süleyman'a ait olan türbe ise külliyenin avlu duvarının dışında, yolun karşısındadır. En eski türbe 1449 senesinde Fatih Sultan Mehmed'in annesi Hüma Hatun için yaptırdığı türbedir. En geç yaptırılan türbe ise Sultan II. Selim'in 1553'te vefat eden kardeşi Şehzade Mustafa için 1574 tarihinde yaptırdığı türbedir. Türbelerin farklı yıllarda yapılmış ve bu alan zamanla türbeler topluluğu haline gelmiştir. Türbelerin mimarisi ile süslemeleri ayrı özellikler taşır. Çini, ahşap ve kalem İşi süsleme sanatlarının en özgün ve sıra dışı örneklerini burada görmek mümkündür.

SULTAN II. MURAD
Sultan II. Murad, 1403 (Hicri 806) yılında Amasya’da doğmuştur. Babası; Osmanlı Devleti’nin 5.Sultanı Çelebi Sultan Mehmed, annesi; Emine Hatun’dur. 30 senelik saltanatı boyunca iyi bir yönetim örneği sergileyerek devletin her anlamda büyük gelişme göstermesine olanak sağlamıştır. Çocukluğu Amasya'da geçen Sultan II. Murad'a 1418 yılında Amasya valiliği görevi verilmiş, 1421 yılında babasının vefatından 41 gün sonra 18 yaşında iken Edirne'de tahta oturmuştur. Kendisini her anlamda yetiştiren II. Murad'ın şair, hattat ve askeri deha kimliği ön plandadır. 3 Şubat 1451 günü 47 yaşında Edime Sarayı'nda vefat etmiştir. Yerine ise oğlu Fatih Sultan Mehmet tahta çıkmıştır. Vasiyeti gereği yaptırmış olduğu Muradiye Camii'nin yanındaki türbeye defnedilmiştir. Yine vasiyeti gereği türbenin üzeri örtülmeyerek kenarlarına hafızların oturup Kur'an okuyabilmeleri için galerili inşa edilmiştir. II. Murad tarafından, 1425 senesinde, Bursa Kalesi ve Murad Hüdavendigar Külliyesi arasına, bugünkü Osmangazi İlçesi'nin Muradiye Semti'ne inşa ettirmiştir. Sultan II. Murad fethettikten sonra Edirne'yi devletin başkenti yaptığı halde külliyesini Bursa'ya yaptırmayı tercih etmiştir. Osmanlı padişahlarının Bursa'da yaptırdığı beşinci ve son külliye olan Muradiye; cami, hazire alanı, medrese, imaret, hamam, çeşme ve türbeler topluluğundan oluşmaktadır. Sıbyan mektebi ise, Muradiye Külliyesi ve Muradiye Medresesi ile ilişkili olarak 15. yüzyılda Sultan II. Murad döneminde, Fatih Sultan Mehmed’in annesi Hüma Hatun tarafından yaptırılmıştır. 1855 yılındaki depremden sonra tekrar inşa edilmiş ve Mahalle Mektebi olarak Murad-ı Sani adını almıştır. 1928’de yeni harflerin kabulünden sonra Cumhuriyet İlkokulu, 1938’de Onuncu İlkokul adı ile hizmet vermiş, 1948’den itibaren de Muradiye İlkokulu adıyla faaliyetini sürdürmektedir.

II. MURAD (MURADİYE) CAMİİ
Muradiye Camii, Sultan II. Murad tarafından Külliyesi’nin merkez yapısı olarak inşa ettirilmiştir. Cami’nin basık kemerli giriş kapısı üzerindeki celi sülüs hat ile mermere yazılmış üç satırlık Arapça kitabesinde caminin inşaatına 1425 yılında başlandığı ve 1426 yılında tamamlandığı belirtilmektedir. Ters “T” plânlı (tabhâneli, zâviyeli) camilerden olan yapı asıl ibadet mekânı, iki yanda birer kubbe ile örtülü eyvanlar ve beş gözlü son cemaat yerinden oluşmaktadır. Yapının son cemaat yerinde Bizans dönemi sütun başlıklı iki granit sütun bulunmaktadır. Kündekârî tekniğinde yapılmış olan ahşap kapı caminin yapıldığı tarih ile eş zamanlı olup, çok ince bitkisel motiflerle süslenmiştir. Caminin içinde, eşsiz çinileri ile meşhur Yeşil Cami’nde kullanılmış olan zümrüt yeşili çiniler ile bütün çini panoları çevreleyen bordürlere rastlanıyor olması Yeşil Cami’de çalışmış olan Tebrizli ustaların bu yapının çini süslemelerinde de çalıştığını düşündürmektedir. Caminin tamamen alçıdan mihrabı rokoko üslubunda olup, süslemesi dönemin sanat özelliklerini yansıtmaktadır. Tuğladan inşa edilmiş iki minareye sahiptir. Doğuda olanının hem zemin kattan hem de asma kattan; batıdakinin ise sadece asma kattan girişi bulunmaktadır.

MURADİYE MEDRESESİ
Caminin batısında yer alan medrese on altı hücresi, sekizgen şadırvanlı revaklı avlusu ve yazlık dershane eyvanı ile tipik bir erken devir yapısıdır. Tamamen moloz taş ve tuğla hatıllı olarak inşa edilmiştir. Giriş eyvanı Türk üçgenli ve mukarnaslı tromplu kubbelidir. Medresenin revakı odalardan daha yüksektir. Her odada bir ocak, bir pencere ve duvarlarda üçer niş, köşe odalarında ise ikişer pencere ve altışar niş bulunmaktadır. Bina restore edilirken ocak yaşmakları kapanmıştır. Girişte iki adet korint başlıklı sütuna oturan revakın diğer bölümleri tuğla pâyelerle taşınmaktadır. Avluyu üç taraftan çevreleyen revakın yan kolları kubbeyle, giriş tarafı ve bütün medrese hücreleri ise aynalı tonozla örtülmüştür. On basamakla çıkılan ve önünde revak bulunmayan dershane eyvanının kubbesi sekizgen kasnağa oturur, köşelikler yine stalaktitlidir. Eyvan’ın pencereleri üst sövelerine kadar yarısı yok olmuş fîrûze renkli çini ile kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Kurşunları tamamen dökülmüş ve duvarları harabe halinde iken 1951 yılında restore ettirilen yapı 2014 yılına kadar verem savaş dispanseri olarak kullanılmıştır. 2019 tarihi itibariyle ise Bursa Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Muradiye El Yazmaları Müzesi olarak hizmet vermektedir.

MURADİYE İMARETİ
Muradiye Camii'nin doğu kısmında, Sultan II. Murad tarafından yaptırılan imaret, günümüze kadar gelebilen ender imaretlerden biridir. 1975-1976 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmış olup günümüzde özel bir kuruluş tarafından geleneksel yemek kültürümüzün önemli bir mekânı olarak işletilmektedir.

MURADİYE CAMİİ ÇEŞMESİ
Muradiye Camii’nin güneyinde, avlu duvarındadır. Çeşme yapılan onarımlar sebebiyle özgünlüğünü yitirmiştir. Çeşmenin ayna taşı ve kitabe boşluğu yuvarlak bir kemerle oluşturulmuş bir nişin içerisindedir. Yanda yine yuvarlak kemerlerle oluşturulmuş küçük nişler yer alır. Bu nişler ortadaki kemerin iyi yanında olup, seki şeklinde oluşturulmuştur. Bu gün çeşme akar durumdadır. Çeşmenin eski fotoğraflarında kalem işi süslemelerin olduğu görülmekte olup, 19. yüzyılın mimari formları ve bezeme üslup özelliklerini taşımakta olduğu anlaşılmaktadır. Çeşme, Osmanlı erken dönem çeşmelerinde gördüğümüz tuğla kirpi saçak ile sonlandırılmamış olup, aksine bu formdan tamamıyla farklı, dışa çıkma yapan bir çatı görünümünde yapılmış bir saçak ile sonlandırılmış ve ahşap tavanı da çıtalar ile geometrik şekiller verilerek süslenmiştir.

MURADİYE HAMAMI
Muradiye Külliyesi bünyesinde olmasına karşın Kaplıca Caddesi ile ayrılmıştır. Hamam 1426 yılında Sultan II. Murad tarafından yaptırılmıştır. Muradiye'de Kur'an talebelerine hizmet verdiği için “Bekçiyan” ismi ile de anılmaktadır.2006 yılında Osmangazi Belediyesi tarafından satın alınan yapı, 2008 yılında restore edilerek sosyal yardımlaşmaya yönelik işlev kazandırılmıştır.

MURADİYE HAZİRESİ
Muradiye Camii'nin batısında, cami ile medresenin arasında yer almaktadır. Hazirede başta II. Murad devrinde görev yapan önemli şahsiyetler olmak üzere müderris, müezzin, molla, muvakkit ve imamlar ile bu zatlardan bazılarının eşleri ve çocuklan metfundur.

MEZAR TAŞLARI AÇIK HAVA MÜZESİ
Muradiye Camii'nin güneyinde yer alır. Osmanlı dönemi boyunca mezar taşlarının gelişimini gösteren bir sergi durumundadır. Bursa’nın muhtelif bölgelerinden getirilen 15. yüzyıl başlarından 19.yüzyıl sonlarına kadar tarihlenen mezar taşı örneklerini burada görmek mümkündür. Kendi döneminin tanıkları olan mezar taşları aynı zamanda dönemin kültür, eğitim, sosyal ve askeri hayatı hakkında da bilgi vermektedir.

Kaynak: Bursa Müze

muradiye_kulliye_1.webp

muradiye_kulliye_2.webp

muradiye_kulliye_3.webp

muradiye_kulliye_4.webp

muradiye_kulliye_5.webp

muradiye_kulliye_7.webp

muradiye_kulliye_6.webp
 
Muradiye Külliyesi’nde tarihe saygı, eksikleri tamamlama ziyareti

Konuyu…10 Ağustos Pazar günü “Muradiye Külliyesi’ne abdest alacak yer ve tuvalet yapmak çok mu zor?” başlığıyla dile getirdik.

Son dönem…
Kent içinden ve kent dışından gelen ziyaretçileri artan Muradiye; cami, sultan türbeleri, medrese, imaretiyle en önemli tarih mirasları arasında.

Fakat…
Bu önemli tarih mirasında özellikle kadınların eksikliğini hissettikleri abdest alacak yer yok. Aynı şekilde tuvalet de bulunmuyor.

İşte…
Bu yazıdan sonra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik özel bir ziyaret yaptı.

Geçen yıl…
Bursa’da göreve başladığında da ilk ziyaret ettiği yerlerden Muradiye Külliyesi’ne bir kez daha gelen Doç. Dr. Halisçelik, hem tarihe saygı ziyaretleri yaptı, hem de Muradiye Camii İmam Hatibi Lütfi Taşçı’dan eksikler hakkında bilgi aldı, çözüm için de harekete geçti.

Kaynak: Olay Gazetesi / Ahmet Emin Yılmaz

3-yazi-icin-buyuksehir-belediyesi-genel-sekreteri-doc-dr-ergul-haliscelik-muradiye-camii-imam...webp
 
Geri
Üst