Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu:


Dalgaların Üzerine Kurulan Cesaret: Ordu–Giresun Havalimanı
Bir zamanlar Karadeniz kıyısında, denizin sesiyle yaşayan iki şehir vardı: Ordu ve Giresun.
Birlikte bir hayal kurdular…
Dağları yarmadan, denizi aşarak dünyaya açılmak istediler.
Ve o hayal, yıllar sonra dünyada deniz dolgusu üzerine inşa edilen ilk havalimanı olarak gerçeğe dönüştü.

Bir İlk, Bir Mühendislik Dönüm Noktası
Ordu–Giresun Havalimanı, sadece Türkiye için değil, dünya mühendislik literatürü için de özel bir yere sahip.
Denizin ortasında yükselen pist, 35 milyon ton taş kullanılarak inşa edildi.
Her taş, Karadeniz’in güçlü dalgalarına karşı, ülkemizin mühendislik cesaretini temsil ediyor.

Pist uzunluğu: 3.000 metre

Dolgu alanı: 1.800.000 m²

Terminal binası: 20.000 m²

Yıllık yolcu kapasitesi: 3 milyon kişi

Otopark kapasitesi: 500 araç

Enerji altyapısı: LED aydınlatma, yenilenebilir enerji destekli sistemler
Bu proje, dalga etkisi, deniz tabanı oturmaları ve kıyı koruma yapıları gibi karmaşık jeoteknik hesaplarla yürütüldü.
Zemin güçlendirmesi için kullanılan taşlar, dalgaları kırarak pist tabanını koruyan mühendislik setleri oluşturdu.

Bölgesel Kalkınmanın Yeni Uçuş Noktası
Ordu–Giresun Havalimanı, sadece iki kenti değil, tüm Doğu Karadeniz’i dünyaya bağlayan bir merkez haline geldi.
Açılışından bu yana:

10 milyondan fazla yolcuya hizmet verdi,

Turizmi, tarımı ve ihracatı canlandırdı,

Yatırım, istihdam ve ticaret hacmini katladı.
Artık Karadeniz’in incisi Ordu’dan, fındığın başkenti Giresun’dan
İstanbul’a, Ankara’ya, hatta Avrupa’ya uzanmak bir uçuş kadar yakın.

Doğayla Uyum, Teknolojiyle Güç
Deniz dolgusu yapılırken ekolojik denge korunması önceliklendirildi.

Deniz canlılarının yaşam alanları özel bariyerlerle güvence altına alındı.

Yağmur suyu geri dönüşüm sistemiyle sürdürülebilir kullanım sağlandı.

Enerji tüketimi minimuma indirildi.
Bu yönüyle Ordu–Giresun Havalimanı, çevreyle uyumlu akıllı altyapı projeleri arasında örnek gösteriliyor.

Birlikten Doğan Güç
Ordu–Giresun Havalimanı, iki şehrin birlikte başardığı bir vizyon projesi.
Denizle mücadele etmek yerine onunla uyum içinde yükseldi.
Her uçuş, yalnızca bir seyahat değil —
Türkiye’nin mühendislikte ulaştığı seviyenin, cesaretinin ve üretkenliğinin bir göstergesi.
Dalgalar bazen engel değil, doğru planlandığında bir temele dönüşür.
Tıpkı bu havalimanı gibi…


