Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
2.Dünya Savaşı’nın son günlerinde Amerika’nın Japonya’ya attığı atom bombasının atıldıktan birkaç dakika içinde oluşturduğu mantar şeklindeki bulut. 6 Ağustos 1945 yılında ilk olarak Hiroşima’ya atılan bombadan 3 gün sonra Nagasaki de bombalandı. Tek seferde 70 bin kişiyi öldüren bomba yıllar sonra da etkilerini göstermeye devam ederek yaklaşık 140 bin kişinin ölümüne neden oldu.
Afgan kızı (1984): Steve McCurry tarafından çekilen fotoğraf. Fotoğraftaki Şarbat Gula, Sovyetler Birliği ve Afganistan arasındaki savaş sırasında öksüz kaldı. 1984 yılında Pakistan'da bulunduğu mülteci kampında Steve McCurry tarafından fotoğrafı çekildi. Gula, kamptaki okulda öğrenciydi. Afgan kadınların fotoğraflarını çekmek konusunda zorluklar yaşayan Steve McCurry, eline geçen fırsatı iyi değerlendirdi. Gula fotoğrafı çekildiğinde yaklaşık on üç yaşındaydı. Bu fotoğraf, National Geographic 1985 haziran sayısında 'Afghan Girl' (Afgan Kızı) başlığıyla yayımlandı. Şarbat Gula keskin bakışları ve yeşil gözleriyle, seksenli yıllardaki Afgan savaşının ve mültecilerin tüm dünyaya yayılan simgesi oldu. Fotoğraf ayrıca yayın dünyasında en fazla bilinen fotoğraf unvanına sahip.
Omayra Sanchez (1985): Frank Fournier tarafından çekildi. Omayra Sanchez, 14 Kasım 1985'te patlak veren Nevado volkanında ölen 25 bin kişiden biriydi. 3 gün boyunca çamurun yani volkan atıklarının içinde kaldı. Ölümle beklerken gösterdiği cesaret ve attığı gülücükler hala akıllarda. 3. günün sonunda hipotermia yüzünden öldü. Çekilen bu fotoğraf son 50 yılın en iyi fotoğrafları arasına seçildi.
Gıda Kampına Doğru Sürünerek Giden Çocuk (1994): Güney Afrika'daki kıtlık sırasında Kevin Carter tarafından çekildi ve fotoğrafçıya Pulitzer Ödülü'nü getirdi. Fotoğrafta, bir kilometre uzaklıkta bulunan BM yemek kampına doğru sürüklenerek ulaşmaya çalışan çocuk gösteriliyor. Akbaba ise bu çocuğu yemek için bekliyor. Bu fotoğraf bütün dünyayı şok etti. Kevin Carter da dahil, hiç kimse, fotoğrafı çeken çocuğa ne olduğunu bilmiyor. Carter ise, bu fotoğraftan sonra kendini toparlayamadı ve intihar etti.
Ayrılmış Su Çeşmeleri (1950): 'Magnum Photos'tan Elliott Erwitt tarafından çekilen fotoğraf. Kuzey Karolina'da çekilmiş fotoğrafta beyazlar ile siyahîlerin su çeşmelerinin bile ayrıldığı görülüyor.
Uluslararası Bayanlar Giysi İşçileri Sendikası tarafından çekilmiş fotoğraf. 25 Mart 1911'de New York'ta Triangle Gömlek Fabrikası'nda meydana gelmiş ve çoğu Almanya, İtalya, İrlanda ve Doğu Avrupa'dan ABD'ye yeni göçmüş 148 işçinin ölümü ile sonuçlanmış yangın. Can kaybının yüksekliği, yangının çıkış nedenlerinin belirsizliği ve acil durum önlemlerinin yetersizliği ve ayrıca ölenlerin tamamının kadın olması, olayın bir 'skandal' olarak tarihe geçmesine zemin oluşturdu. Ayrıca burada çalışanlardan birçoğu 12-13 yaşındaydı ve iş şartları çok ağırdı. Haftalık 6-7 dolar için 60 ile 72 saat çalışıyorlardı.
Safir Gözlü Çocuk' isimli bu fotoğraf, fotoğrafçı Vanessa Bristow tarafından çekildi. Bristow fotoğrafı yayınladıktan sonra Photoshop hilesi yaptığından dolayı bir hayli tepki aldı. Fakat cevabı çocuğun başka fotoğraflarını paylaşarak verdi. Mavi gözler ve koyu deri Oküler Albinizm ya da Nettleship-Şelaleleri Albinizmi veya Juvenile uveitis olarak biliniyor. İki türde de iristeki pigment oranı düşük yoğunluğa sahip oluyor.
Saygon’un 40 mil kuzeybatısında, savaş fotoğrafçısı Nick Ut, Vietnam Savaşı tarihindeki en üzücü görüntülerden birini yakaladı. Savaştan zarar gören halkın sesi genelde duyulmasa da bu karede 9 yaşındaki Phan Thi Kim Phuc’un üzücü görüntüsü bütün dünyayı derinden sarstı. Phan Thi Kim Phuc daha sonra Ut tarafından yardım edildi ve tedavi görerek hayatına devam etti. Nick Ut, 1973’te bu kareyle Pulitzer ödülü kazandı.
1904’te kurulan Ulusal Çocuk İşçiliği Komitesi, ABD’de çocuk işçilerin hakları için mücadele etmek için kurulmuştu. Ellerindeki en güçlü aracın bu çocukların gerçek hayatlarını göstermek olduğunu düşündüler. Bu çocuk işçiliği görüntülerinin insanlarda algı uyandıracağı düşünülmüştü. Araştırmacı bir fotoğrafçı olan Lewis Hine, işyerindeki en küçük çocuklardan biri olan Sadie Pfeifer’in bu görüntüsünü yakaladı. Bu fotoğraf çocuk işçiliğine son verme kampanyasının önemli bir parçasıydı. Bunun sonucu, 10 yıllık bir süre içinde çocuk işçi sayısında %50’lik bir azalma oldu.
Şimdiye kadar çekilen ilk kalıcı fotoğraf bir sanatçı tarafından değil, mucit Joseph Nicéphore Niépce tarafından çekildi. Baskıya olan hayranlığı, 1826’da Fransa’daki stüdyosunda bir kamera seti kurmasına neden oldu. 8 saatlik bir uğraş gerektiren bu karenin sadece bir kopyası var. Görüntü biraz kafa karıştırıcı oldu çünkü pozlama sırasında güneş avlu boyunca hareket etmiş ve her iki tarafta da gölgelerin görünmesine neden olmuştu. Bu çekilen ilk kare modern fotoğrafçılık gelişiminin yolunu açtı diyebiliriz.
1992’de Somali’deki kıtlığı belgelemek için bir görev alamayan foto muhabiri James Nachtwey tek başına gitmeye karar verdi. Red Cross tarafından desteklenen Nachtwey kıtlığın dehşetini bir karede yakaladı. Bu fotoğrafta bir el arabası içinde bir beslenme merkezine götürülmeyi bekleyen bir kadın bulunuyor. Dehşet görüntülerinin yayınlanmasından sonra Red Cross, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük halk desteğini aldı ve bir buçuk milyon insanı kıtlıktan kurtarmayı başardı.
Amerika'da tamamı beyazlardan oluşan bir okula yerleştirilen ilk siyahi kadın olan Dorothy Counts, beyaz akranları tarafından sataşma ve aşağılamalara maruz kalırken | 1957