Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Karsan için gerçekten çok iyi araç Burulaş'ta 4 adet var ağırlıklı olarak 1M, 2U ve F1 hatlarında çalışıyor bazen H1 veya H4 de çalışıyor genelde dur kalkı çok olmayan hatlar yani anlayacağın. Çok kez yolculuk yaptım, güzeller.
Burulaş'ın E-Ata'ları hoşuma gitse de bazı nedenlerden dolayı otomotiv sektöründeki elektriklileşmeyi desteklemiyorum.
Halk otobüsleri için yakıt tasarrufu amacıyla hibrit modeller çıkarılabilir tabii. Şu an bir tek Conecto hybrid var İstanbul'da halk otobüsçüleri alıyor. Hibrit olmayana göre %7 yakıt tasarrufu sağlıyor bence gayet güzel. Diğer otobüs üreticileri de hibrit modeller çıkarmalı.
Karsan'ın E-ATA'ları on numara tasarıma sahip. Karsan'ın E-ATA otobüslerine binme fırsatım da oldu. İç tasarımı da en az dış tasarımı kadar güzel. Karsan'ı tebrik etmek lazım. Türkiye'nin en iyi otobüsünü yapmışlar.
Bence otomotiv sektöründe elektriklileşme desteklenmeli. Otomotiv sektöründe elektriklileşme yeterince hızlı değil. Tabii bunda ülkemizden ziyade küresel ölçekte Ford, Renault, Volkswagen ve Stellantis gibi otomotiv şirketlerinin payı var. Yollardaki elektrikli araç sayısı arttıkça carbon salınımı azaldığından hava temizleniyor. Buradaki tek sorun elekrikli araçların şarj süresinin uzun, menzilinin kısa olması. Bu sorun çözüldüğü takdirde yollarda elekrikli otobüslerin artması için belediye azami gayret göstermelidir.
Karsan Türkiye dışındaki ülkelerde sadece Elektrikli araç üretiyor. Bizdeki e-Ata'lar bi nebze Avrupa üretimi için sayılabileceğinden kaliteli olması normal, dizel motor gibi sürekli titreşim yayan parça olmadığından da araç şase ve karoseri daha az yıpranacaktır tabi bunun yerine yüksek torkun (yaklaşık 22.000 nm) şase ve karosere bindirdiği stres de var. Bu açıdan güzel araçları, Burulaş'taki araçları da sarıya boyanıp Turkuaz/açık mavi şeritli yapılsa güzel olurlardı hem Kahverengi şeritli araçlar dizel, Mavi şeritli araçlar elektrikli diye denilebilirdi.
Bence otomotiv sektöründe elektriklileşme desteklenmeli. Otomotiv sektöründe elektriklileşme yeterince hızlı değil. Tabii bunda ülkemizden ziyade küresel ölçekte Ford, Renault, Volkswagen ve Stellantis gibi otomotiv şirketlerinin payı var. Yollardaki elektrikli araç sayısı arttıkça carbon salınımı azaldığından hava temizleniyor. Buradaki tek sorun elekrikli araçların şarj süresinin uzun, menzilinin kısa olması. Bu sorun çözüldüğü takdirde yollarda elekrikli otobüslerin artması için belediye azami gayret göstermelidir.
Stellanstis grubunu sevmiyorum, karlılık edasıyla bütün araçları aynı yaptılar ve kronik sorunlu hepsi. Bunlar yüksek karlılığı istediklerinden dolayı otobüs üretmek istemezler, bu grup içerisindeki Iveco'yu da Tata grubuna sattılar diye bi haber görmüştüm hatta.
Burulaş'ın E-Ata'ları hoşuma gitse de bazı nedenlerden dolayı otomotiv sektöründeki elektriklileşmeyi desteklemiyorum.
Halk otobüsleri için yakıt tasarrufu amacıyla hibrit modeller çıkarılabilir tabii. Şu an bir tek Conecto hybrid var İstanbul'da halk otobüsçüleri alıyor. Hibrit olmayana göre %7 yakıt tasarrufu sağlıyor bence gayet güzel. Diğer otobüs üreticileri de hibrit modeller çıkarmalı.
Şuan Burulaş çıkıp dese 50 tane hibrit araç aldım dese hayır demem ama elektrikçi araç alsa altyapın mı var derim.
Bursa'da elektrikli otobüslerin çalışması için en uygun hat bence 1-M (yeni adıyla M-1) hattıdır bence. Yolu düz dönüş yok dur kalkı az. Budo iskelesine gelmeden 1.5 km önceden kataner direkleri dikeceksin. Budo iskelesinden 1.5km sonrasına kadar da. Araç son durağa gelmeden önce 1.5km boyunca 600kw'dan daha hızlı şekilde şarj olacak. Peronda beklerken de şarj olmaya devam edecek, kalktıktan sonra da 1.5km boyunca şarj olmaya devam edecek. Hattın Emek ist. tarafına da aynı şekilde en uygun şarj katanerleri koyulacak. Araç bataryaları da 75km menzilli olarak alınacak, hem batarya maliyeti düşecek hem de ağırlık avantajı bulunacak araçlarda, İETT bu sistemi metrobüs hattında düşünüyor Malatya, Şanlıurfa'da yıllardır bu sistem kullanılıyor. T1 yapılmasa kesinlikle T1 için bu sistem kurulmalıydı.
Bunlar dışında 2 farklı şarj etme türü de var. Birisi Siteler gibi baş duraklara koyulan tepeden (tankerlerin su doldurma depoları gibi) şarj kulesi, otobüs kulenin altında durup pantografını açıp sabit şarj olabiliyor. Güzergahı dar olan güzergahlarda uygulanabilir. Diğeri de bizdeki Karsan e-Ata'lardaki sistem, fişe takmalı. Bursa'da elektrikli otobüs kullanacaksalar bu katanerli ve pantograflı(?) sisteme uygun araçlar alınmalı. Koyacaksın Sitelere 5 tane şarj cihazı, 30 tane de eletrikli otobüs vereceksin, S1, S2, 3C, 3İ gibi bütün hatları elektrikli otobüs yapacaksın. Aynı şekilde 35C, 35G gibi kısa mesafe ücretsiz ring hatlarını da yapacaksın, neredeyse hat işletim maliyetini sıfıra indireceksin. Öyle kabloyu depoda taktım şarj olduyla elektrikli toplu taşıma olmaz.
Belediye yeni araç alacaksa kesinlikle Karsan'ın E-ATA elektrikli otobüsünü almalı. Bu araçla seyahat etmiş biri olarak söylüyorum. Bu araçla seyahat etmek çok keyifli.
İETT bu sistemi metrobüs hattında düşünüyor Malatya, Şanlıurfa'da yıllardır bu sistem kullanılıyor. T1 yapılmasa kesinlikle T1 için bu sistem kurulmalıydı.
Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu bahsettiğin sisteme tüm dünya "troleybüs" diyor. Yıllar önce İstanbul'da dahi işletilen bir sistem. Ancak dönemin siyasi iklimi troleybüs sistemleri ağırlıklı olarak Doğu Avrupa, Kafkasya, Hazar ötesi gibi Amerikan-İngiliz karşıtı coğrafyalarda akaryakıt bağımlılığını azaltmak uğruna işletildiği için bizde de troleybüslere "komünist işi" damgası yapıştırarak bu sistemi kaldırdı. Tabii yıllar sonra Malatya bunu "trambüs" diyerek geri getirdi.
T1 değil aslına bakarsak arkadaşımla T2 hattını bile raylı altyapıyı söküp metrobüs yolu yaparak troleybüs hattına dönüştürmeyi düşünüyorduk. 17D ve 38 hattı başta olmak üzere birçok hattın bu altyapıyla işletilmesini amaçlamıştık ancak Burulaş yönetimi şu an için raylı sistemi sürdürmeyi düşünüyor belli ki.
Troleybüsden ziyade metrobüs yapmak daha mantıklı. Metrobüs troleybüse göre daha hızlı ulaşım imkânı sağlıyor. Günümüzde artık en kısa zamanda bir yerden bir yere ulaşmak çok önemli. Aslında istanbul yoluna tamamen yer altından giden metro yapılması gerekiyordu. Zamanında da bursaray terminale kadar projelendirilmişti. Fakat bursa gibi şehire bu proje bile çok görüldü.
Troleybüsden ziyade metrobüs yapmak daha mantıklı. Metrobüs troleybüse göre daha hızlı ulaşım imkânı sağlıyor. Günümüzde artık en kısa zamanda bir yerden bir yere ulaşmak çok önemli. Aslında istanbul yoluna tamamen yer altından giden metro yapılması gerekiyordu. Zamanında da bursaray terminale kadar projelendirilmişti. Fakat bursa gibi şehire bu proje bile çok görüldü.
Videoyu izleyince aklıma geldi. Tramvay hattını çok troleybüse dönüştürmek mümkün. Tramvaydan daha hızlı gidiyor. Belediye yöneticileri bunu değerlendirmesi lazım. Olmadı rayların sökülüp T2 hattına otobüslerin koyulması yolcu taşımacılığı açısından daha verimli olur.
T2 hattının sökülmesi hayali kurmayın. Bu saatten sonra kim bunu yapmaya çalışırsa hukuksal olarak hesap verir. Bu saatten sonra hepimizin düşünmesi gereken tek şey bu hattı nasıl verimli kullanabiliriz. Ecek acakları bırakmalıyız, geleceğe bakmalıyız
Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu bahsettiğin sisteme tüm dünya "troleybüs" diyor. Yıllar önce İstanbul'da dahi işletilen bir sistem. Ancak dönemin siyasi iklimi troleybüs sistemleri ağırlıklı olarak Doğu Avrupa, Kafkasya, Hazar ötesi gibi Amerikan-İngiliz karşıtı coğrafyalarda akaryakıt bağımlılığını azaltmak uğruna işletildiği için bizde de troleybüslere "komünist işi" damgası yapıştırarak bu sistemi kaldırdı. Tabii yıllar sonra Malatya bunu "trambüs" diyerek geri getirdi.
T1 değil aslına bakarsak arkadaşımla T2 hattını bile raylı altyapıyı söküp metrobüs yolu yaparak troleybüs hattına dönüştürmeyi düşünüyorduk. 17D ve 38 hattı başta olmak üzere birçok hattın bu altyapıyla işletilmesini amaçlamıştık ancak Burulaş yönetimi şu an için raylı sistemi sürdürmeyi düşünüyor belli ki.
Benim bildiğim kadarıyla Troylebus hatlarında araç sürekli katanere bağlı olup çalışıyor. İETT'nin düşündüğü sistemde 50-100km batarya menzilli elektrikli otobüsü kataner ile belirli süre/mesafe şarj edip o şarjla hatta kullanması. Şarj olduğu güzergahlar dışında istediği güzergahta menzil dahilinde de çalışabilirler.
Bazı hatlarda şoförler yolcu olmayınca veya normal güzergah üzerinde inen olmayınca kestirmeden gidiyor. Belediyenin bu hatlardaki kestirmeden gitme olayını denetlemesi lazım.
Bazı hatlarda şoförler yolcu olmayınca veya normal güzergah üzerinde inen olmayınca kestirmeden gidiyor. Belediyenin bu hatlardaki kestirmeden gitme olayını denetlemesi lazım.
Hattın son durağına yakın konumlarda, güzergah üzerinde mecburen geçen hatların olduğu ve özellikle belirli bir hattın beklenmediği konumlarda kestirmeye göz yumulabilir. Anlaşılmadı değil mi? Örnekle açıklıyorum.
Bursabeyi'ne ait 3P ve 3MU hatları veya Burulaş'a ait G4T, G4S gibi hatlar, eğer Kaplıkaya'dayken araç boşsa Şevket Yılmaz güzergahını gitmeden ilk kavşaktan sağa 30 numaralı hat gibi dönüp direkt Siteler'e gidebilmeli. Şevket Yılmaz'dan Siteler'e gitmek için otobüs arayan yolcu olursa zaten oradan geçmesi gereken, kestirme yapamayacak birçok hat var. Şevket Yılmaz'dan Siteler'e gitmek için otobüse binecek kişiler de genellikle yaşlılar olur onlar da zaten hat seçmiyor biliyorsunuz. Özellikle paragrafın başında saydığım hatları beklemelerine gerek kalmıyor.
Bunun gibi kestirmeler elbette olabilir ancak son durağa daha çabuk varmak için güzergah ortasında kestirme yapıyorsa, kestirme uğruna girmediği bölgeye de sadece bu hat hizmet veriyorsa ve bu yüzden orada otobüs kestirme nedeniyle geçmediği için mağdur olabilecek insanlar varsa buna kesinlikle karşıyım.
G4T, G4S, 3P, 3MU örneği verdim ama bu durum Selçukbey ve Kaplıkaya'dan gelip Siteler'de son durak olan tüm hatlar için geçerli.
Selçukbey'den gelen 25 ve 24D hatlarının Siteler'den sonra da güzergahı olduğu için bu hatlar mecbur güzergahına uyarak devam edecek.
Aynı şekilde Şevket Yılmaz'ın alt tarafından gelip Siteler son durak olan veya Siteler'den sonra güzergahı olan D1A, D2A, D2B, D4, D4A D5, D6, D6A, D7, D8, D8A, 18B, 99, 25D ve 29A hatları var. Yani seçenek çok. Eğer ki Selçukbey'den gelen (25 ve 24D hariç) hatların ve Kaplıkaya'dan gelen hatların Şevket Yılmaz yolcusu yoksa, araçlar bahsettiğim kavşağa geldiğinde boşsa neden boşu boşuna Şevket Yılmaz' dolaşsın?
Şevket Yılmaz'dan Siteler'e otobüsle gidecek yolcu profili belli zaten. Siteler'e gidiyor diye D25 denk gelse ona da biner neden güzergahına harfiyen uymasında inat ediyorsun?
Hayır kestirmeler genellikle son duraklara yakın oluyor ve bu Siteler'le sınırlı değil.
Özel Halk Otobüsleri araç boşsa ya da tüm yolcular metroda inecekse bu kestirmeyi yapabiliyor. Ya da Uludağ Üniversitesi Yurtlar son durak olan hatlarda eğer yolcu yoksa özel halk otobüsü şoförleri kütüphaneyi dolaşmıyor
Esentepe kavşağından dönüp Organize Sanayi son durak olan hatlarda eğer tüm yolcular Organize Sanayi İstasyonu'nda indiyse şoförler peronlara gitmek için Esentepe kavşağına kadar gitmeyip Filament kavşağından dönüyor.