Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Kentlerde belediye meclisleri yoluyla yapılan sıradışı imar tadilatlarının hem o projeye kalkışan yatırımcıya hem de buna karar verenlere muhakkak hukuki bir yansıması oluyor.
Nilüfer ilçesine bağlı Mudanya Yolu üstündeki 40 katlı Central Balat ikiz kuleleri için verilen imar izni ile Ataevler’de, 440 eski konutun bulunduğu alana, yıkılıp yeni 925 konut ve 44 ofis inşaa edilen Umutkent Sitesi siyasilerin ve bürokratların başını yakmışa benziyor.
Mimarlar OdasıBursa Şubesi eski yönetiminin başvurusu üzerine, İçişleri BakanlığıMülkiye müfettişleri ve Sayıştay denetçileninin yürüttüğü soruşturmanın sonunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı sorumlular hakkında, ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamasıyla aralarında eski ve mevcut Büyükşehir ile ilçe belediye başkanlarının, meclis üyelerinin ve bürokratlarının da bulunduğu 171 kişi hakkında cezalandırılmaları istemiyle dava açtı.
Şehrimizin 2015’ten itibaren 2019’a kadar seçilmiş kimi eski ve yeni yerel yöneticilerini, siyasilerini hakim karşısına dizecek dava önümüzdeki günlerde Bursa39. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacak.
Savcılık, idare mahkemesinin plan iptal kararlarının gerekleri yerine getirilmeden, bu parsellere ilişkin Büyükşehir ve Nilüfer Belediyesi meclislerinden arka arkaya yeni plan kararları alınmasını yasaya aykırı buldu.
Ayrıca, iddianamede, Umut Sitesi’nin plan iptal kararlarına rağmen, yapı ruhsatının iptal edilmemesini de, ‘yasadışı iskana’ ve ‘sosyal probleme’ yol açtığı vurgulandı.
Birine 40 diğerine 14 kat izni haksız buldu
Savcılık iddianamesinde Central Balat projesi için karar veren belediye başkanlarıyla meclis üyeleri hakkında daha vahim suçlama söz konusu. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, 24 bin 508 m2’lik proje sahasının aynı büyüklükte ve geniş cephesi otobana yönelik olmasına rağmen, Central Balat projesine 1/8 oranın emsal kullanılarak 40 katlı bir yapı meydana çıktığı, bitişik parseldeki yer için ise 14 katlı bir imar planı uygulaması yapıldığı, her iki yapının da aynı yıl ve aynı yönetmelik kuralları ile ruhsatları alındığı, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kararları ile bir yapının 14 katlı diğerinin 40 katlı olarak ruhsatlandırıldığı, dolayısıyla, söz konusu meclis kararları ile Central Balat yapı sahibi ve müteahhidine, ‘haksız yarar’ sağlanmış olduğu vurgulanıyor.
Nilüfer’de ruhsatlara tek imza atılmasıyla öne çıkan dönemin bir ürünü olan bu proje nedeniyle, dönemin Nilüfer belediye başkanı ve mevcut Büyükşehir Belediye BaşkanıMustafa Bozbey, yardımcısı ve sonrasında Nilüfer belediye başkanı Turgay Erdem, dönemin Büyükşehir belediye başkanı Recep Altepe, ilçe belediye başkanı ve sonrasında Büyükşehir’de meclis kararında imzası olan önceki dönem Büyükşehir belediye başkanı Alinur Aktaş ile 3 dönemdir meclis kararlarında imzası yer alan Büyükşehir ve 17 ilçenin belediye başkanlarıyla meclis üyeleri ve bürokratlar hakim karşısına çıkacaklar.
Siyasi transfer dedikodularının ayyuka çıktığı dönemde, son yılların, Bursa’nın ve Türkiye’nin en ilginç imar dosyasının kapağı Bursa Adliyesi’ndeki duruşma salonunda aralanacak.
Türkiye’nin ve kentlerimizin kanayan yarası olan parsel bazlı plan tadilatlarının ortaya çıkardığı haksızlık ve adaletsizliği ortaya dökmesi açısından yargıçların vereceği kararı biz de merak etmiyor değiliz. Kaynak: Olay-İhsan Aydın
Herşeyi oldu bittiye getirip 7 yıl boyunca at koşturdular şehirde adam gibi tek yatırım yapmayıp seçimde gittiler eski nilüfer belediye başkanıda en az eski büyükşehir başkanı kadar suçlu bu işte sonuç ne olacak göreceğiz.
Önceki gün tam da adli yılın başlangıç günü, Bursa’da çok konuşulacak bir imar soruşturması dosyasını gündeme taşımıştık. Aralarında eski ve mevcut Büyükşehir belediye başkanlarıyla, eski Nilüfer belediye başkanlarının, meclis üyelerinin ve kimi bürokratların yer aldığı isimlerin Balat’taki 40 katlı Central Balat kuleleri ve Umutkent sitesi imar düzenlemeleri yüzünden hakim karşısına çıkacaklarını aktarmıştık.
O yazımız üzerine dün ikiz kulelerin sahiplerinden Avukat Fatih Taşyakan ile konuştuk.
Olay Medya’da ziyaretimize gelen Taşyakan, mahkeme dosyasındaki, ‘haksız yarar’ sağlama konusuyla, gazetemizdeki, ‘Bursa’nın göbeğine hançer gibi saplanan’ ifadelerine itiraz etti.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kendilerine ayrıcalıklı bir plan yapmadığını, 40 kat izni verirken bitişikteki parseli 14 katla sınırlamadığını, aynı plan notlarında bu parsel için de yüksekliğin ‘serbest’ olduğunu, o parsel sahiplerinin de yatay değil, dikey mimari kullanmaları durumunda daha fazla, yani 100 katlı tek blok dahi yapabileceklerini anlattı.
Kendi projeleri için parsel bazlı değil, ada bazlı plan tadilatı yapıldığını, 5 parselin birleştirilerek adaya dönüştürüldüğünün altını çizen Taşyakan, müfettişlerin ve dosyayı iddianameye dönüştüren savcılığın da bu konuda ‘yanıltılmış’ olabileceğini ileri sürdü.
Söz konusu proje için 6 kez imar planlarının iptal edildiğini kaydeden Taşyakan, iptale ‘parsel bazlı tadilat’ ifadesinin gerekçe gösterildiğini, oysa, buranın 27 bin metrekare alanlı bir ada olduğunu vurguladı.
Projede emsalin önemli olduğunu, 1,5 emsale o dönem kentsel dönüşüm başvurusu yapıldığı için ilave 0.50 emsal hakkı daha verildiğini ve 2 emsalle kulelerin tamamlandığını kaydeden Taşyakan, belediye ve bakanlık denetimlerinde, projede alınmış ruhsata göre asla bir emsal fazlalığının söz konusu olmadığını da söyledi.
Ruhsatı iptal eden Nilüfer Belediyesi ile mahkemelik
Taşyakan, kulelerin tamamının bitirildiğini, 592 ayrı tapu alındığını, yaşamın başladığını, iş bitirme belgeleri ve SGK ilişki kesme işlemlerinin ardından yapı kullanma izniyle tapuların çıkarıldığını, ancak sonradan Nilüfer Belediyesi’nin yargı kararlarını öne sürüp, yapı ruhsatını komple iptal ettiği için 5 yıldır da AVM’ye yapı kullanma izni alamadıklarını, mağduriyet yaşadıklarını hatırlattı.
Avukat Taşyakan, bu konuda Nilüfer Belediyesi ile de davalık olduklarını, kayıplarının telafisi için tazminat istediklerini, yapı kullanma izni için kendilerinden şu an Bursaray istasyonun yapıldığı alanla, otopark olarak kullanılan 4 bin 500 metrekare alanı daha terk ettiklerini, buna rağmen AVM’ye kullanma izni verilmediğini, buranın atıl vaziyette durduğunu ifade etti.
“Bu ülkede adalet var ise biz bu davayı kazanacağız. Kimse bizim zararımızı konuşmuyor. Ortada garabet bir durum var. Binanın en üstünde ruhsat var, altı ruhsatsız durumda. Bu komik bir durum. Şu an yeni bir plan yapılması lazım” diyen Taşyakan, geçmişte 600 kişinin çalıştığı şirketlerinde şu an 2 kişinin kaldığını ve ailesinin de Bursa’yı terk edip, Hırvatistan’da inşaat yapmaya başladığını belirtti.
Taşyakan, AVM’nin açtırılmamasının ekonomik kayba neden olduğunu, buradan devletin de vergi, SGK primi, istihdam vb. gibi kayıplarının söz konusu olduğunu, en az 600 kişinin çalışacağı bir yapının bizzat belediyeler eliyle değersizleştirildiğini de sözlerine ekledi.
Avukat Fatih Taşyakan'ın aktardığı bilgilerde doğruluk payı olabilir. Çünkü özellikle Nilüfer Belediyesi'nin yeni yönetimi eski yönetimin izin verdiği bir çok planı, ruhsatı iptal ettiğini veya askıda bıraktığını birebir şahit oldum.
Geçen İhsan Aydın’ın yazısında Hırvatistan’a yerleştikleri ve orada proje geliştirdikleri yazıyordu.
Ülkemizde birçok belediyenin dingonun ahırından farkı yok. Rüşvet, irtikap rutin hale gelmiş. Taşyakan şu konuda haklı. Ülkemizde birçok insan sadece kat sayısına odaklı. Central Balat 40 katlı, yan parselde 14 katlı bloklar mevcut. Millet bu tarz şeylere direkt kayırma olarak bakabiliyor. Ama yükseklik sınırı yok ise ve yapılan inşaat emsale uygunsa yasal açıdan bir sıkıntı yok. Estetik açıdan güzeldir değildir o işin sübjektif tarafı.
Geçen İhsan Aydın’ın yazısında Hırvatistan’a yerleştikleri ve orada proje geliştirdikleri yazıyordu.
Ülkemizde birçok belediyenin dingonun ahırından farkı yok. Rüşvet, irtikap rutin hale gelmiş. Taşyakan şu konuda haklı. Ülkemizde birçok insan sadece kat sayısına odaklı. Central Balat 40 katlı, yan parselde 14 katlı bloklar mevcut. Millet bu tarz şeylere direkt kayırma olarak bakabiliyor. Ama yükseklik sınırı yok ise ve yapılan inşaat emsale uygunsa yasal açıdan bir sıkıntı yok. Estetik açıdan güzeldir değildir o işin sübjektif tarafı.
Ben yüksek yapıları seviyorum central balat gayet güzel bence merkezden de uzak kimseys zararı yok tabi diğer inşaat sirketleride banada verin bende yapayım diyor haklı olarak şu iş sonuçlansın alt taraftaki avm de açılsın yazık senelerdir oylece duruyor.
Taşyakan inşaatı küstürdüler. Bursa'nın en kaliteli ve en güzel inşaatlarını yapan bir iki inşaat şirketinden biriydi. Taşyakan çekirgede yıkılan intam bloklarının yerine taş palas projesini yapacaktı. Fakat taşyakan'ı küstürdükleri için taşyakan taş palas projesini iptal etti. Yine aynı şekilde meydan balat projesi de yapılacaktı taşyakan onu da iptal etti. Meydan balat projesi bursaya level atlatacak bir projeydi.
Ben yüksek yapıları seviyorum central balat gayet güzel bence merkezden de uzak kimseys zararı yok tabi diğer inşaat sirketleride banada verin bende yapayım diyor haklı olarak şu iş sonuçlansın alt taraftaki avm de açılsın yazık senelerdir oylece duruyor.
Efe Bursa’da yüksek katlı yapı genelde pek sevilmiyor. Bence yerine göre yapılabilir, her yere de yakışmıyor tabi. Dünyanın her yerinde Bursa büyüklüğündeki şehirlerde genelde gökdelenler, çok katlı binalar olur. Ama Bursa’yı hala kasaba olarak görüp 10 katlı binaya bile yüksek diyenler var. Ben gökdelen meraklısı değilim, açıkçası çok yüksek bir binada oturmayı tercih etmem. Ama Bursa büyüklüğünde bir şehirde hiç yüksek bina olmasın demek ütopik bir durum, gerçeklikten uzak. Nüfusu şu anda azaltma şansınız pek yok. Her yer 3 katlı binalarla dolu olsa bu kadar insan nereye sığacak. Daha çok tarım arazisi, orman vs. işgal edilmeyecek mi? Dediğim gibi bence yerine göre yapılabilir, bu mecburiyet aslında.
Diğer inşaat şirketleri bana da verin der diyorsun ama zaten yükseklik sınırı olmayan yerde yapmalarına engel yok. Bu o inşaatı yapan şirketin tercihi. Müşteri beklentilerini de göz önünde bulundurarak daha az katlı yapmayı seçiyorlar demek ki.
İkiz kule davası duruşmasız dosya üzerinden görüşülecek
Geçtiğimiz günlerde Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki Geçit kavşağında bulunan 40 katlı Central Balat ikiz kulelerinin belediye meclislerinden geçen ve idari yargı kararlarıyla 5 kez iptal olan imar planı değişikliklerine ilişkin yargılama dosyasını köşemize taşımıştık.
Bursa’nın önceki dönem ve halen görevdeki Büyükşehir belediye başkanlarıyla, Nilüfer’in bir önceki dönem belediye başkanının ve onlarca Büyükşehir ve ilçe belediye meclis üyesinin yargılanacağı davanın iddianamesinin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlandığını, 39. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulduğunu ve dava açıldığını aktarmıştık.
O davada yeni bir gelişme yaşandı.
Mahkeme, davayı ‘basit usülle’ yargılama kararı almış.
Hukuk diliyle bu ne demek oluyor?
Mahkeme heyeti, iddianamede isimleri geçen başkan ve meclis üyelerinden iki hafta içinde yazılı savunmalarını talep etti. Sanıklar hakkındaki karar, duruşmalara katılmaksızın dosya üzerinden verilecek.
Mahkeme Başkanı, yasanın kendisine verdiği takdir hakkını kullanarak, dosyayı duruşma yapmaksızın irdeleyecek.
Bursa’nın son yıllardaki en çok sanıklı o soruşturma dosyasından bakalım nasıl bir karar çıkacak?
Yerel medya yazarlarının garip garip yazıları oluyor. İkiz kule dediği projedeki kuleler ikiz bile değil.
Yukarıdaki yazıda bahsedilen davanın dışında, Taşyakan tarafından Nilüfer Belediyesine açılan dava var. O dava Taşyakan lehine sonuçlanır ve ticari alanlar açılırsa, müteahhit firmanın bunca zamanlık zararını kim karşılayacak? Eğer Taşyakan iddiasında haklı ise ve keyfi sebeplerle ruhsat verilmediyse, bu sebeple Belediyenin bütçesinden para çıkması söz konusu olursa ne olacak? Bu kararları alanların maddi sorumlulukları olmalı.
Yerel medya yazarlarının garip garip yazıları oluyor. İkiz kule dediği projedeki kuleler ikiz bile değil.
Yukarıdaki yazıda bahsedilen davanın dışında, Taşyakan tarafından Nilüfer Belediyesine açılan dava var. O dava Taşyakan lehine sonuçlanır ve ticari alanlar açılırsa, müteahhit firmanın bunca zamanlık zararını kim karşılayacak? Eğer Taşyakan iddiasında haklı ise ve keyfi sebeplerle ruhsat verilmediyse, bu sebeple Belediyenin bütçesinden para çıkması söz konusu olursa ne olacak? Bu kararları alanların maddi sorumlulukları olmalı.
Zamanında Alinur aktaş ve ekibi burayı istemediklerini ve ceza kestiklerini falan söylemişti bence keyfi şekilde ruhsat vs verilmiyor yazık giden yıllara artık yapılmış bitmiş verin abi adamların ruhsatını avm sini açsın orda oturanlar yararlansın.